Terzi: Bir Evsizlik Hikayesi

Cem Karcı’nın yönettiği Netflix dizisindeki evsiz, yersiz, yurtsuz karakterler, dikilmemiş bir kumaş gibi. Domestik ideolojide ev, dört duvardan ibaret bir bina değil, aileyi dış dünyadaki tehlikelerden sakınan bir yuvadır. Evlatlık verilen, terk edilen ya da çocukken şiddet gören karakterler, kendilerini evde hissetmiyor. Senaryosunu Rana Mamatlıoğlu ve Bekir Baran Sıtkı’nın yazdığı dizide, aile sevgisinden mahrum Türkler de Rumlar da kimsesiz.

Aşk Masalları: Ya Çok Seversen ve İlk ve Son

Mucizevi aşk masalları, seyircilere bir gün ruh ikizlerini bulma ümidini aşılar. Ye Dua Et Sev (2010) filminde boşandıktan sonra mutluluğu Bali’de arayan Elizabeth’in (Julia Roberts) karşısına yakışıklı Felipe (Javier Bardem) çıkar. İngiltere ve Amerika’da yaşayan iki kadının sorunlu ilişkilerinden kaçmak için evlerini bir süreliğine takas ettiği Tatil (2006) filminde ise Londra’ya taşındığı ilk gün Amanda’nın (Cameron Diaz) kapısını Jude Law çalar. 

Ayşe Kulin, Yarın Yok: Geçmiş Günümüzde

Ayşe Kulin’in Yarın Yok romanında, “Nutregon gazının kullanıldığı Felaket Savaşı ertesinde, Hayırlı Uyanış’tan” 121 yıl sonra Dünya’da Merkez Şehir Devleti’ndeyiz (7). Bu distopik hikâyede uyanış pek de hayırlı değil. Devletin çıkarlarının, her daim çalışkan ve ahlaklı olması beklenen insanlardan üstün tutulduğu yaşamda herkes mutsuz. Günümüzden yüzyıllar sonra geçen roman aslında bizi geçmişimize doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Farklı dönemlerde yaşamış bilim kadınlarının, kapitalist, ırkçı ve ataerkil ideolojilerle nasıl boğuştuğuna şahit olurken tarihin tekerrürden ibaret olduğunu hissediyoruz. 

Emin Alper, Arayış ve Titan

Emin Alper’in yönettiği, Özlem Yücel ve Nükhet Bıçakçı’nın senaryosunu yazdığı Disney+ dizisinin adı Arayış, her daim hayali bir mutluluğun peşinde koştuğumuzu ve bu kavuşmanın hiçbir zaman gerçekleşmediğini vurguluyor. Aslı Enver’in oynadığı Nisan rahim kanserinden, arkadaşı Songül beynindeki tümörden kurtulma umuduyla Tayfun (Mehmet Günsür) ve Azra’nın (Defne Kayalar) liderliğindeki şifa kampına katılıyorlar. Laik, kariyer sahibi, eğitimli İstanbullular, huzuru bir tarikat liderinin seanslarında buluyor.

L. C. V. Lütfen Cevap Veriniz, Üçlü Bir Düğün Davetiyesi

İsmet Kurtuluş ve Kaan Arıcı’nın yönettiği ve senaryosunu Erdi Işık’ın yazdığı LCV’nin açılış sahnesi adeta bir düğün davetiyesi. Zarif, beyaz zarfların her biri film yapımcısı, senarist, piyanist, sanat ve görüntü yönetmenleri için özel hazırlanmış. Fakat, damat, gelin ve nikah şahidini oynayan Ushan Çakır, Melisa Şenolsun ve Cem Yiğit Üzümoğlu için tek bir davetiye var. Film afişinde gördüğümüz pırlanta yüzükten de üç karakterin resimleri yansıyor. Franz Schubert’in müziği, çiçek buketleri ve buzlu anlamına gelen Hotel La Glace’in beyaz atmosferi, klasik bir düğünü çağrıştırsa da üçlü davetiye ve üçlü yüzük bize aşkın iki kişiye sığamadığını hissettiriyor.

error: Content is protected !!
Verified by MonsterInsights